Mevkii:Şifacı
RPG:
Saat çaldığında uyanamamıştım ve St.Mungo'ya gidememiştim.Gözlerimi açtığımda saat 10:00'ı gösteriyordu gözlerim iri iri açılmıştı hemen giyinmeye başladım.Giyindikten sonra St.Mungo'ya uçtum ve girdiğimde kardeşim Lisa:-''Bugün geç kaldın kardeş''dedi gülümseyerek bende gülümsedim ve ''evet''anlamında başımı salladım daha sonra bana Emily'nin sabah içeceği iksiri verdiğini söyledi ve şimdide tam bu saate içmesi gereken iksiri içirmek için minik kız çocuğu Emily'nin odasına gittik.Quietus Gölü'nün berrak suyu ile belirli iksirleri karıştırarak yapacağımız bu acı ilacın tadını biliyordum çünkü küçükken bende içmiştim aynı hastalığı bende olmuştum.Emily 3 gündür buradaydı kendisi masum bir kızdı ve çok tatlıydı.İksiri içirme vaktimiz geldiğinde Emily tadının acı olduğunu ve içmeyeceğini söyledi ben:-''Tadının acı olduğunu biliyorum fakat içmezsen iyileşemezsin,tatlım''dedim Emily üzgün gözlerle baktı ve o acı ilacı içmeye başladı onu anlıyordum çünkü o acı ilacı bende içmiştim öyle berrak bir gölden nasıl bu kadar siyah ve acı bir iksir çıkıyordu anlamıyordum Lisa ile tüm hastalarımızı kontrol edip içirileceğini içirdikten sonra akşam olmuştu ışığı kapattım Lisa evine doğru uçtu bense Quitus Gölü'ne doğru uçtum süpürgemle ve Quitus Gölü'ne vardığımda aşağı indim gölün tam kıyısına oturdum ve süpürgemi yanıma koydum gölün berrak suyu ayaklarıma vurdukça ayaklarımı ısıtıyor ve bana bir neşe getiriyordu ve tüm bunlar olurken ben bu kadar güzel,tatlı ve berrak bir gölün nasıl bu kadar siyah ve acı bir iksire dönüşebiliyordu hayranlıkla gölü izlerken sadece bunları düşündüm ve saat çok geç olduğunda gölden bir avuç aldım ve geri göle döktüm ''Hoşçakal Quietus Gölü,seni seviyorum yarın yine geleceğim''dedim hayranlıkla gölü izlerken ve süpürgeme binip evime uçtum.