Evapsie
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Evapsie

Harry Potter ve RPG'nin birleştiği adres(:
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Şahin

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Lucretius Tarquin Black
Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üyesi
Zümrüdüanka Yoldaşlığı Üyesi
Lucretius Tarquin Black


Mesaj Sayısı : 13
Ruh Hali : Şahin Huysuz10
Nereden : Sakarya

Şahin Empty
MesajKonu: Şahin   Şahin Icon_minitimePtsi Ağus. 31, 2009 9:32 am

Çatlak Kazan... Cadılık ve büyücülük dünyasının, muggle dünyasıyla arasındaki tek köprü.Tabii cisimlenemiyorsan.Yüz yıllardır, büyücüler tarafından çiğnenmiş döşemeler, eski sandalyeler ve masalar, nahoş bitki çayı kokuları ve tuhaf içkiler.Muggle gözünde böyle bir yerdi.Ama içine girmiş hiçbir muggle mükemmel işleyişin sebebini açıklayamamıştır.Bu muggleların haddinden fazla kör olmasından mı kaynaklanıyordu, ya da büyücülerin gizlenme konusunda çok başarılı olmalarından mı bilinmez.Ama bu apayrı iki dünya arasındaki ince sınır, Çatlak Kazan sınırları içindeydi.Büyücüler tarafından yoğun rağbet gören bir yerdi.Yeni nesil büyücüler, Hogsmeade ve daha bu gibi yerleşim yerlerini seçselerde, Çatlak Kazan; gözden uzak durmak isteyen ve kafa dinlemek isteyen cadı ya da büyücüyü istediği şekilde, belki de daha iyi bir şekilde ağırlayabilirdi.İstedikleri herşeyi yaratma özelliğine sahip büyücüler, Çatlak Kazan ortamında büyücülük dünyasının nimetlerinden karşılıksız ve tek bir asa hareketiyle yararlanabiliyorlardı.3 katlı Çatlak Kazanın alt tarafı cafe olarak kullanılmaktaydı.Ve oradan bir büyücü pazarı olan Diagon Yolu' na çıkma şansı vardı.İkinci ve üçüncü katlar konaklamak isteyen müşteriler için odalar içerirdi.Odalar küçük ve basıktı.Ama işinin ehli bir büyücüyseniz, o odaları saray yavrusuna çevirmeniz saniyelerinizi alır.Koridorlu tozlu ve dardı.Böcekler tarafından yenmiş eski yolluk tozdan görünmez haldeydi neredeyse.Tahtaların üzerine basınca çıkan ses ise sinir bozucuydu.Kısacası muggle geleneklerine göre inşa edilmiş bir yerdi.Büyücüler ise sadece kendine dokunan zararlarını gideriyorlardı bu harika yapının.

Çatlak Kazan' ın üçüncü katında, karanlık ve yorgun koridorun hemen sonunda bir kapı vardı.Yeni doğan sabah güneşi odanın anahtar deliğinden yansıyordu.Oda doğuya bakıyordu.Ve hiçbir Çatlak Kazan müşterisi, hatta abartayım; hiçbir insan sabahları güneş gören bir yerde uyumak istemez.Ama o oda garip giyimli biri tarafından dün gece geç saatte kiralanmıştı.Kapıya baktıkça insanın merak hormonu faaliyete geçiyor, ama son günlerde artan tehlike yüzünden kimse gidip adamın kapısını çalmaya cesaret edemiyordu.Merdivenlerde henüz ayak sesleri duyulmuş olan barmen Tom' da bu cesaretsizliğin ve zorunluluğun altında ezilerek, tırsak adımlarla koridorun başını geçmeye başladı.Çatlak Kazan' ın emektarıydı o.Onun hikayesini hiçbir büyücü merak edip de dinlemezdi.Ama bir yapıyla yaşlanmış bir adamın dinlenecek birkaç hikayesi olduğu inkar edilemez bir gerçek gibi görünüyordu.Kapının tokmağını çevirirken de bu tecrübesi onun en büyük destekçisiydi.Oda sabah güneşiyle tamamen aydınlanmıştı ve Londra sokaklarına bakan pencerede uzun boylu bir beden duruyordu.Siyahlara bürünmüştü bu beden.Haşmetle ve gözünü kırpmadan, bakışları sabir duruyordu pencerenin önünde.Tom adamın uyumadığına bahse girebilirdi.Gözlerinin altı normal olmayacak derecede mordu çünkü... Hatta bahsi biraz daha arttırıp, 1 hafta uyumadığına kalıbını basardı.Siluete seslendi.

"Kahvaltıyı odanıza mı istersiniz yoksa aşağıya inecek misiniz?"

Son hecenin odada yarattığı ağır sessizlik iki kafanın kulaklarından içeri rahatsız edici bir şekilde süzülüyordu.Adam rahatsız görünmüyordu.Tom ayağını sabırsızlıkla yere vurmaya başladı.Bu adamın dikkatini çekmiş olacak ki başı biraz sola döndü ve gözlerini pencereden ayırmadan tekdüze bir sesle konuştu.

"Kahvaltı yapmayacağım."

Tom aksayarak odadan çıkarken, Adam pencereye sırtını dönüp yatağına oturdu.Büyücü dünyasının çoğunun hakkında bir şey bilmediği bu adam; Lucretius Tarquin Black'ti.Tanınan Blacklerin aksine, kendi soyu İngilitere' nin küçük bir köyüne dayanıyordu.Bu köydeki herkes, sihirsel eğitime karşı çıkmış ve büyülerinin eğitilmesini asla istememişlerdi.Bu küçük safkan köyün kimse tam olarak yerini bilmiyordu.Çoğu büyücünün o köyden haberi bile yoktu.Bir tek Lucretius, sihirsel güçlerini eğitme gönüllüsü olmuştu.Azimli ve gözden ırak bir öğrencilik yaşantısından sonra seherbaz diplomasıyla Hogwarts' tan ayrılmıştı.Evliydi.Hamile bir karısı vardı ve onlar o küçük köyde tehlikeden uzak yaşıyorlardı.Melynda... Ve oğlu; Sirius... Yaşaması ve bu lanet dünyayı karanlığa karşı savunması için iki geçerli sebebi... Ölüm Yiyenlerin kabusu olmuştu 13 senelik kariyerinde.Saklanarak yaşıyordu, biçim değiştirerek geziyordu.Bilmediği kara büyü yok denecek kadar azdı.Her tehlikeyle yüzyüze gelmişti.Çok karanlık sanatların, en perçin öfkesini solumuştu.Ama her defasında galip gelmişti.Her defasında, kendi cesareti ve içinde Black ruhu onun en büyük yardımcısı olmuştu.Şimdi kaçmıyordu.Bir oluşumun içindeydi.Karanlığı ortadan kaldıracak bir oluşum.Hasretle büyüyen kinini odakladığı oluşum.Bu son olmalıydı; artık yok edilmeliydi.Birkaç galleon bıraktı masanın üstüne, ve yok oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şahin
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Evapsie :: İngiltere :: Diagon Yolu :: ♣ Çatlak Kazan-
Buraya geçin: