Güzel bir gündü, çünkü Blaise'le buluşacaktım. Elimden geldiğince güzel olmaya çalışıyordum, hem de Blaise'in halasıyla tanışacaktım. Mutlulukla gülümsedim ancak Bellatrix tarafından sevilmemek gibi bir kaygım vardı. Ailemden hoşlandığını söylemişti, bu bir artıydı çünkü Bayan Bellatrix çok nadiren birilerinden hoşlanırdı. Yüzümü bir endişe kapladı. "Her şey harika olacak..." diyerek rahatlatmaya çalıştım kendimi ama nafile.
Daha sonra Blaise'le buluşacağımız alana gitmek için Çatlak Kazan'a girdim. Hancı Tom gülümseyerek selam verdi, gülecek halim olmadığı için kafamı salladım. Daha sonra duvarın önüne geldim ve gerekli tuğlalara asamla tıkladım. Duvar ayrıldı ve geçit haline geldi. Diagon Yolu karşımdaydı işte. İçeri atladım. Duvar yeniden örülmüştü. Hızlandım, geç kalmak istemiyordum.
Derken onu gördüm. Kalbim normal ritmini unutuverdi, 1 kilometre koşmuşum gibi çarpıyordu artık. Karşıdan bana doğru geliyordu. Gözleri parıldıyor, güzel yüzü güneş ışıklarıyla yıkanırmışcasına bembeyaz oluyordu. Büyüleyiciydi ve nefesimi kesmişti. Ayaklarımın izin vereceği bir hızda ona doğru ilerledim. Kollarını açtı ve bana sarıldı. Öpücüklere boğuyordu, ölüyorum sandım. Sanki 1 senedir görüşmüyorduk, oysa ki sadece iki gün olmuştu. Çok özlemiştim, 5 dakikamızı özlem gidermekle harcadık.
“Aşkım , halam gelmiştir. Bekletmesek?” Kafamı onaylarcasına salladım, sesim çıkmayacaktı. Elimden tuttu ve beni bilmediğim bir tarafa doğru çekeledi. “Aşkım , nereye gidiyoruz?” diye sormaktan kendimi alamadım. “Hayatım , mecburen Domuz Kafasına gidiyoruz. Halam ortalıkta fazla görünmek istemiyor şu sıralar.” dedi Blaise. Kafamı salladım.
Sonunda Domuz Kafası'na varabilmiştik, Blaise kapıyı açtı arkasından içeri girdim. Oldukça pis bir yerdi. Blaise'in peşinden yürüyordum. Derken Bellatrix görüş alanıma girdi. Siyah cüppesi ve kabarık saçlarıyla duruyordu orda. Blaise bana bir sandalye gösterdi, ürkekçe oturdum. Kendine bir sanldalye çeken Blaise yanıma oturdu. "Merhaba çocuklar." dedi Bellatrix. Her şeye atlarmış gibi görünmek istemiyordum. Sessizce durdum. Blaise bana döndü, cevap mı vermem gerekiyordu?
"Merhaba Regina. Ben Bellatrix" dedi gülümseyerek. "Merhaba efendim." dedim kibarca. "Sizinle tanıştığıma çok sevindim." diye ekledim. Kafam karışmıştı ve nasıl davranmam gerektiğini bilmiyor halde sandalyede oturdum.